Sosyal Güvenlik Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden beri kadınlara bir hak olarak getirilen doğum borçlanması için on binlerce kadın ciddi uğraş vermektedir. Bu ülkede kanunlara göre değil de tebliğlere, yönetmeliklere göre işlem yapıldığından bir çok kişi gerçek haktan yararlanamıyor.
Nitekim doğum borçlanmasında da aynı sorun yaşanmıştır. Kanunda var olan hak, yönetmelikle kısıtlanmıştır. Bu konuda daha önce yayımlanan 2008/111 sayılı Hizmet Borçlanması Genelgesine göre kadınların tamamı bu haktan yararlanamadı. Yasada olan fakat genelge ile kısıtlanan bu hak bilindiği üzere yargıdan döndü. Hal böyle olunca, kamuoyunda yasaya uygun olarak bir genelge beklentisi oluştu. Bütün kamuoyunun gözü kulağı aylardır yayımlanması beklenen genelgedeydi.
Şimdi olayın tarihsel sürecine bakalım.
Sigortalıların borçlanabileceği süreleri düzenleyen 5510 sayılı Kanun'un 41'inci maddesinin (a) bendine göre;
"5510 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılanların; Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4'üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki (SSK'lı) sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri," borçlanma imkanı getirilmiştir.
Görüleceği üzere yasa bu kadar açık ve nettir. Ancak SGK, kanun tanımaz tavrıyla yayımlamış oluğu 2008/111 sayılı Hizmet Borçlanması Genelgesi ile aşağıdaki kıstasları getirmiştir.
- Sigortalı kadının doğumdan önce çalışmaya başlayarak sigortalılık şartını yerine getirmesi,
- Doğumun çalıştığı işinden ayrıldıktan sonra 300 gün içinde gerçekleşmesi,
- Doğumdan sonra adına prim ödenmemesi ve borçlanacağı sürede çocuğunun yaşaması
Peki bu genelgeden sonra ne oldu. Onca kadın doğumdan önce sigortalı olmadığı veya doğumun işten ayrıldıktan sonra 300 gün içinde gerçekleşmediği gerekçesiyle kanunda olan bu haktan yararlanamadı.
Konu hakkını arayan duyarlı analarımız sayesinde yargıya taşındı ve nitekim Yargıtay
10. Dairesi; Kanunda var olan hakların tebliğ ve genelgelerle kısıtlanamayacağı görüşüyle sigortalı kadınlar lehine karar verdi.
Yargıtay’ın kararından sonra kamuoyundaki beklentilere cevap olması açısından SGK nihayet 2010/106 sayılı Hizmet Borçlanma İşlemleri Genelgesini 17.09.2010 tarihinde yayımladı.
Ancak genelgede yapılan açıklamalar inanılır gibi değil. SGK doğum borçlanması yaptırmamak için adeta sınırları zorlamış.
Yapılan düzenlemeye göre, doğumun çalıştığı işinden ayrıldıktan sonra 300 gün içinde gerçekleşmesi şartı kaldırıldı. Buna göre, sigortalı olduktan sonra yapılan doğumlar için işten ayrıldıktan sonra 300 günlük süre geçse bile doğum borçlanması yapılabilecek.
Ancak, sigortalı olduğu tarihten önceki doğumlar için de borçlanma yapılamayacak. Yani, önce sigortalı olup, sigortalı olduğu tarihten sonra yapılan doğumdan sonraki çalışılmayan 2 yıla kadar süre borçlanabilecek. Bu durumda doğum borçlanmasının sigorta başlangıcını geriye götürerek erken emekli olabilmenin önü kapatılmış oldu.
Başka bir anlatımla SGK yönetimi kanun tanımaz tavrıyla hareket etmiş ve hukukilikten uzak bir duruş sergileyerek annelerin sigortalılık öncesi borçlanma taleplerini dikkate almayacağını belirtmiştir. Yine, doğum yaptığı tarihte 4/a (SSK) statüsünde olmayanlar da borçlanma hakkından mahrum bırakılmıştır. SGK’nın bu tavrını anlamak mümkün değil.
Sonuçta SGK açıkça kanun hükmünü tanımadığını göstermiştir. Çıkartılan yeni yönetmelikte eskisinden farklı değildir. Sadece doğumun işten ayrıldıktan sonra 300 gün içinde gerçekleşmiş olma şartı kaldırılmıştır.
Bizim burada analarımıza önerimiz şudur. Yeni çıkan bu yönetmeliği de yargıya taşısınlar. İnanıyoruz ki sonunda SGK dize gelecek ve kadınlar kanunda olan haklarına kavuşacaklardır.
İRFAN ARABACI